30 Kasım 2015 Pazartesi

3, 2, 1...



Mavi gri serinligin icinde,  ruzgar dusuncelerime eslik ederken gokyuzune bakiyorum. Insanin hossedebilecegi onca duygular cesidi icinde her birini zararsizca hayal edebilmenin luksunu yasiyorum. Bu sabah ayazinda pismanlik da vurabilir yuzune, ozgurluk de, yalnizlik da delebilir yuregini, cosku da sektirebilir adimlarini... Bu sabah ayazinda kimsen O'sundur. Oyunlar gunes dogunca baslar!


21 Kasım 2015 Cumartesi

Mavi minibuste dusunceler

Oyle bir yetismisim ki twitterda icimden geleni yazacakken bile, acaba bahsedecegim kisi takip listemde ve edecegim siteme alinir mi dusuncesi icimi sıkıyor. Vazgeciyorum. Bu beni iyi biri yapmaz. Dusundugunu soyleyemeyen biri de yapmaz. Bu beni dusundugunu soylediginde karsisindakini incitmekten korkan biri yapar. Bu gibi bi korkakliga uzulecek degilim.


1 Haziran 2015 Pazartesi

Kiss kiss kiss

Bu sabah uykumdan opucugunle uyandim ya oglum, gunum guzel omrum guzel gececek! Poti sen ne guzel cansin, sen ne bal evlatsin aman! Bu da burda dursun oglum. Bugun de burda yazsin yeeeee 😊


22 Nisan 2015 Çarşamba

Kimi kabalar...

Yani evet, mavi yakalilar olarak sıkıcı insanlariz falan, kısır bir hayat, surekli bir sacma dongu, stres falan geciyor hayat. Bir suru bahanemiz var ya, sinirimizi ya da kabaligimizi ortecek: cok yogunum! Cok stresliyim. Bilmemne raporunu yetistirmeye calisiyorum! Falan atomu parcaliyoruz ya amk. Alt tarafi mail atiyorsun, rapor yapiyorsun, isin aksiyor sinirleniyorsun. Peki insanligi birakmak neden? Enerji cekmek neden? Simdi musteri konumundaki mavi yakaliyla, satisci konumundaki mavi yakali, ya da mudur konumundaki. Ulan hepimiz ay basinda hesabimiza bir miktar para yatirilan insanlariz. Birakin bu isleri ya, egonuza sicayim!