Merak ediyorum çoğu zaman, merak etmeyi de seviyorum. İnsan merak ettikçe kendine geliyor nedense, yani benim için öyle...
Bazen kendime şaşıyorum, hep istiyorum ya empatik yanımı geri plana atıp gerçekten burnumu azıcık yükseltebilseydim daha mutlu olurdum belki. Aslında mutluyum ben. Yok!Ben o "tamahkar" dediklerindenim sanırım. Hani Polyanna( Poly Anna mı? bence Polyanna demeyelim Poli anna diyelim, öyle daha güzel ) gibi düşünmek, bardağın dolu kısmı. Bunlar öylesine hikaye oluyo ki kimi zaman, ben bile kendime şaşıyorum: böylesine kötümser olmayı nasıl becerdim? diye...
Kafamda o kadar şey birikti ki şimdi toparlayıp tek bir konuya odaklanamıyorum. Ama bildiğim tek şey var ki: konuşacak tek şeyin hava durumu, haberler, diziler ve buna benzer beni ilgilendirmeyen konular olan insanlarla bir aradayken içimden bağırmak geliyo.
Bi de merak var ki içimde insanlar neden hep korumaya geçerler kendilerini, komik oluyolar bence. Karşımdaki ne zaman kötü bi şey yapmış ya da hatalı olduğunu bile bile bencilce bir şey yapmışsa, ona bir kılıf uydurup "ben böyle bir şey yapacak biri miyim sence" diyerek kendini savunmayla başlar söze. Ama çok net bilirsin onun bunu söyleme nedeni sadece yaptığı şeyi gizlemektir, aslında kendini açıkça ifade eder. Ben yaptım ama aslında yapmamam gerektiğini biliyorum sadece. Ama bencilim.
Dost bugün bi hikaye anlattı da ordan estiler anlattım. Özlemişim dostumu da arkadaşlarımı da. Güzel bir akşamın ardından kendime özel bi kaç şey yaptım yıllar sonra... Gerçekten yıllardır kendime bir yer ayırmamışım, onu farkettim. Yıllardır hep vermişim de hiç almamışım be. İyi olmamak lazım çoğu zaman. Geri dönüşü olmayan bir "önemli değil insanı" olma yoluna girmek içten bile değil.
Yalnız kalmak, yalnız bırakılmak ne zor... Bir de boş vaatlerle destek aldığını sanıp aslında yanında kimse olmayanlar. Yeteri kadar kimse olmayanlar.
20 Şubat önemli bir gün. Ben mi? Aile ziyaretleri, vıcı bıcı... Başka baharlarda daha çokel tutacağım inşalla. Şimdilik uzaktan, sonra fiziken, yakından... Tutmak lazım! Tutabilidiğin kadar çok el tutmak, boş durmamak, el vermek lazım.
Mutluluk nöbettedir şimdi, arar ki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder