28 Mart 2014 Cuma

Springer

Baharla birlikte zihinlere yaz kafası geldi çattı, zayıflama telaşı bi yandan, ayaklara pedikür zorunlu hale geliyor bir yandan! Ancak ülkece çıldırmanın eşiğini çoktan geçtik, sanki herkesin kafasında huni var ! Ne facebook'a bakmak istiyorum, ne twitter'a! Hoş bazılarına bakmak istesem de bakamıyorum: yassah! Ülkemizde ağzına sıçılsa Yarabbi Şükür diyecek insanlar olduğu için bana özgürlüklerini haklarını önemsememeleri saçma gelmiyor. Malesef uzun senelerdir, en çok da bizim gibi düşündüğünü sandığımız, zamanında oy verdiğimiz insanların katkısıyla itilen insan yerine konmayan milyonlar, karşılarına kendilerine onları dinleyen bir muhattap buldukları anda peygamberleştirdiler. Şimdi onlara kızmaya hakkın var mı? Kızıyorum kızıyorum da en çok muhalefete! Bizim gibi düşünen, barışçıl, insanlık haklarına özgürlüklere saygılı, modern ve gelişimi destekleyen açık görüşlü insanlar gibi düşünen dürüst siyasetçiler hiç mi olmayacak? Olmayacak sanırım. Ben de siyaset okudum ve sonunda tiksindim, midesi olan siyasete bulaşmıyor ki... Ortam hep yalancıların elinde! Umidim hala direnen, siyasette kalan arkadaşlarımda!

Yani öylesine dayanamıyorum yüzünü görmeye, sesini duymaya(kısılmış haşi hariç, o ben
 Çok güldürdü) ama eğitimimin bana verdiği objektiflikle anlamaya çabalıyorum bizi bu hale getiren sebepleri, analiz etmeye çalışıyorum! Bu zemini hazırlayanlar onlar gibi düşünenler değil, tam tersine kendi halkımı eğitimsiz, susuz, hizmetsiz bırakan öncekiler! He şimdi çıkıp da yaşlıların, büyüklerin: Ulan hata bizde! Zamanında bize hizmet edilmediğinde demokratik haklarımızı kullanmadık, o hizmet etmeyenleri tepemizden indirmedik, ah vah ettik de şimdi iki metro, kilometrelerce yol sağlık hizmeti için kendimizi satıyoruz! demelerini tabi ki beklemiyorum. Sadece : Yahu sizin zamanınız geçmiş, elinizi eteğinizi çekmiş bitkilerinizi yetiştirmeye, organik tarıma başlamışsınız da eğitimimize 20bin tl harcayıp 900tl maaşla çalışmaya başlayan mühendisler bu ülkenin gençleri. Üstelik onların ne düşündüğünü zerre kadar umursamayan, tüm halkının değil sadece kendi gibi düşünenlerin yanında olan, yanında olduklarını diğerlerine düşman eden bir zihniyet tarafından yönetiliyorsunuz. Evlatlarınızı "sen sus! Anlamazsın! Büyükler konuşurken küçükler susar, biz ne dersek o olur! " zihniyetiyle yetiştirdiğiniz için, sizlerin de böyle yönetilmek istemeniz normal, ancak hatırlatayım toplumdaki m tecavüzcüler yasakçı ailelerin yetiştirdiği cinsel kimliği ve dürtüleri bastırılarak yetiştirilmiş varlıklar(insan diyemiyorum), katiller, suçlular anaşiz edilsin... Zengin, fakir fark etmez, olay zihniyette bitiyor... Ne olursa olsun sevemeyeceğiniz bir çocuğu doğurmanın bir anlamı yok! Yargıladığın sınıflandırdığın çocuklar bizim çocuklarımız diyemiyorsan, yahu sen ne söylediğini sanıyorsun ne hakla benim , çocuğumun hayatına ne yaşadığına ne giydiğine karışırsın diyemiyorsan... Üzgünüm ama sen de işbirliği yapıyorsun ve tarih bu utancı yazacak! Karanlık bir dönem, belki de doğru demokratik bir yönetimin doğum sancısı! Ancak 2023 te değil! Planladıkları her neyse bu ülke onların düşündükleri Türkiye olmayacak! Ben bu gençleri seviyorum, ne olurlarsa olsunlar onları sevebiliyorum ve benim gibi düşünen (hala) çok insan olduğundan eminim!

30 Mart 'ta ne olursa olsun, bahar geldi! Her kışın ardı bahar, sonrası yazdır! Ümidini kaybetme, sinirlenme, sınıflama! Nefret sana kaybettirir arkadaşım, cahille tartışmaya girme, dinle, anlat! Seni seviyorum, cahile benzeme!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder