28 Nisan 2014 Pazartesi

Hey mama! Üretici çığlıklar!

Hava böyle yağmurluyken evdeysen ya kitap okumak, ya film-dizi seyretmek ya da miskin miskin uyumak istiyor insan. Dışarıdaysa da manzaralı bir cafede lounge müzik eşliğinde kahve ya da sıcak çikolata da olabilir. Çok mu klişe? Bunu söylerken ne yapıyorsun? :) senin yaptığın şeyden iyiyse hiç de klişe değil inan.

Yaşam o kadar hızlı, ömür o kadar kısa ki, okuyacak o kadar çok kitap var, görülecek o kadar çok yer var ki! Çalışmak (ya da 8-6 bir patron için söylenenleri yapmak diyelim) bu sürecin yüzde 80ini kapsarsa eğer, mutsuzluk işten bile değil! Kesinlikle sonu bunalım. Evdeyken de boş durmamak, üretmek, okumak, izlemek, gezmek, anılar yaratmak gerek.


Bu da bi çanta denemesi, he olmuş mu? Kullanır mıyım? Bilmiyorum sanırım olmadı ama ikinci denemem için çok başarılı bence, üstelik yapa yapa iyileşeceğini düşünerek, yapabileceklerimi araştırarak baya ilerleme gösterebileceğimi keşfettikçe bu hobi olayı beni daha çok mutlu ediyor.

Bunun yanında resimden de uğraşabileceğim bir diğer hobi olarak bahsetmiştim, geliştirilmeye açık şekilde yeniden çabalarıma maruz kalıyor. Sonunda bir Picasso olmam belki ama birkaç arkadaşımın duvarını süslerim :)



Oğlumun kapısını da şenlendirdim, bu da ilk denemelerimden biri. Sanırım zamanla buna figür ve şekiller ekledikçe çocuk odası tabloları yapabilirim. Hem resim hem keçe olayını kombine etmiş olurum:)


Yaniburada anafikir canımız sıkılmasın, evde darlanmayalım, bebekle ilgilenmenin zorluğu arasında kendine vakit ayırırken bir yandan da bir çıktısı olsun falanto filanto. Bebe ağliiiiiii

20 Nisan 2014 Pazar

Evde sushi denemeleri


Hamile kalmadan once sushiye merak salan Altar, sonunda homemade sushi olayini gerceklestirdi ve coook eglendik:) araya hamilelik girince tarihi gecen bozulan malzemeler oldu, malum malesef soyali ve cig yiyecekler yasakti. Ancak sonunda oldu:) Sadece carrefour'dan yapilacak alisverisle evde yapilabilecek super eglenceli bir o kadar zor aktivite.

 

Turuncu leZzetli seylerin adi Masago , balik yumurtasi oldugunu ogrenmeden once daha lezzetli geliyolardi tabi ama kendimi cani hissetsem de hala sevmekten kendimi alamiyorum! İnsanoglu dogadaki en kotu yaratik cidden, kabul! Ama soyle klnar gibi kizarmis tavuk, lop lop et, mangalda kuzu eti falan! Hadi hadi agzin sulandi :))

Neyse, sonraki favori malzemem yengec surimi, acayip lezzetli gercekten. Sushi pilavinin yapismasini saglayan pirinc sirkesi ve nori yapraklari da evde sushi yapimi icin gerekli vazgecilmezlerden. Kesinlikle super eglenceli bir deneyim oldugunu soyleyebilirim. Malzemelerin tamamini buyuk marketlerden ya da internet siparisiyle temin edebiliyorsunuz. Oyle kursa falan da gerek yok, youtube uzmantv videolari yetiyor. En zor kismi ise sarmak!


Pirinclerin yapismamasi icin ellerin surekli islatilmasi ve islemin yavasca ama kuvvetle yapilmasi gerektigine karar verdik. Altar'in bu istekli ve girisken halleri sayesinde cok sevdigimiz ve yemeye kalktigimizde 150liradan asagiya odemeden kalkamadigimiz bu yemegi evde bogulana kadar yiyebilecek ve malzemeleri istedigimiz gibi yapabilecek hale geldik! İster susam koy, ister avokado, ister tariflere bagli kal istersen icindeki malzemeleri pisir, cigbalik onyargisindan kurtul!

Bence kesinlikle denenmeli, bizim birkac haftada bir geleneksel noodle senliklerimize ek olarak artik sushi gunlerimiz de olacak. Yakin zamanda fajita'ya da el atsak fena olmaz:) bir bakarsin dunya mutfagi misafirlerimizin onune gelmis! Gel ablaaa geeel!


17 Nisan 2014 Perşembe

Gece sessizliğinde bilmem sana da olur mu, bir gerginlik çöküyor bana. Çocukluğumla ilgili bir travma mı var bi inip bakmak lazım! Saçma sapan korkular yaşıyorum geceleri: tam uykuya dalacakkan o en çok korktuğum sekiz bacaklı pislikler geliyor gözümün önüne tüm detaylarıyla, sonra balkonu düşünüyorum; "Ulan hava sıcak diye camı da açık bırakıyoruz ama 4.kat mördüncü kat, hırsız tırmanıp girmesin balkondan, iç kapının kilidi de yok! Ananıski... Gece gece bi gölgeyle karşılaşmak! Amanın!

Lan nerden sardım bu saatte manyak manyak korkuttum kendimi. Oğlan ağlasa da yedirip uyusam ben de, saat yeni 12 oldu ama ben paramormal activity moduna bağladım evdeki sesleri dinliyorum.

Böyle durumlarda kafayı dağıtmak lazım, tv açılabilir mesela, ya da telefondan bir oyun oynanabilir. O sırada arka pencereden birinin baktığını düşünmeden , ınınızki....

Ben yatıyom ya!


Hopçiki bom ilk elişi denemeleri

Kızlar bu şş çok zevkli, sanırım elim alışıp güzel şeyler yapmaya başladığımda bu post'a bakıp güleceğim, çünkü cidden komikler :) ilk gözağrısı dedikleri şey bu olsa gerek!


Bunlar ilk coaster denemem. Silikon tabancam ve terzi makasım olduğunda daha güzel sonuçlar almaya başlayacağımdan eminim. İlk deneme olduğundan yorgan dikişi konısunda da henüz acemiyim. Bebek işleri el verdikçe denemelerime devam etmeyi planlıyorum, umarım daha önceki hobilerim gibi olmaz bunun da sonu! İşi profesyonelleştirebilmek için önce amatör olmak gerek! Şimdi profesyonel annelik işime dönmeliyim, zira alt değiştiriciim. Beni özleyin anacım, baaaaaayy!

14 Nisan 2014 Pazartesi

Cok dusunce, cogu zaman hic aksiyon. Sonuc: bunalim!

O kadar sabirsizim ki! Her sey bir an evvel olsun istiyorum; okudugum kitaplar emen bitsin, oglum hemen soylediklerimi anlasin, evim hemen temizlensin, bir sey istedigimde hemen yapayim, kararlarim hemen sonuc versin! Bu beni hep basladigim seyleri yarim birakmaya goturuyor! 

 
Okumaya basladigim fransizca kitaplarla beraber, hikayeye kendimi kaptiracagima ne kadar iyi fransizca konusmak istedigimi dusunuyorum. Bir yandan; sus ve hikayeye odaklan Burcu! derken, diger yandan; daha cok kelime anlami ogrenmeliyim, her gun kartlara mi calissam acaba? Ya da bir kursa basliyim de ders verecegim ogrencilerim icin yontem ogreneyim...diyorum. Kafamda deli sorular, ne okudugumdan bir sey anliyorum ne de diger dusunduklerimi yapabiliyorum. Boylece fikrim sadece fikir olarak kalip beni gun be gun kendimden tiksinmeye, basiretsiz oldugumu dusunmeme sebep olmaya itiyor! Ayni sekilde oglumla gecirdigim vakti daha nasil etkili ve faydali hale getirebilirim diye dusunmekten kafamdaki hic bir eylem planini uygulayamadan bodoslama davraniyorum, ustelik bunu yaptigim icin kendime sinirlenmek oglumu da benim gibi gergin ve sinirli biri yapacak diye korkuyorum. Bir yandan bu korku tetikleyince de dogru durust davranamadan tahammul sinirlarim benim de Doruk'la beraber aglamama sebep oluyor. 

Bunlari neden yaziyorum? Yakin zamanda psikologa gitmeye karar verdim, bunu aksiyona gecirmeden once ucretsiz psikoterapi yontemi olan blogging olayina kendimi vereyim de olmadi gider o koltuga uzanirim dedim. 

Hayirlisi!

13 Nisan 2014 Pazar

Bahar gelmis yaz gelmis, carsiya kiraz gelmis

Yaz gelmis, mangalcilar sahili gri dumanlara ve et kokularina boyamis, gezmeler daha bi coskulu, gobekler kalcalar daha bi rahatsiz edici hale gelmis, biz potiyi gezmeden gezmeye suruklerken aylar su gibi akip gecmis! Artik adim atma, calismaya baslama vaktidir! Bu hafta aksiyona geciyorum kesin kararimdir!


Bisiklet, paten, kaykay, scooter cikmislar sahile, ama sen bisiklet yolundasin, heey burasi sahil yolu, insanlar yuruyo burda! Pofff les gibi et kokuttu gorgusuzler! Falan nidalari kavgalari esliginde İstanbul daha da kalabaliklasan yeni bir cinnet yazina daha girmekte. Bu yil da az yagan yagmurun etkisiyle yine araba yikayanlara "cikcikcik israftan baska bi sey degil" bakisimizi atmaya haziriz sehirce. 

Ne garip daha dun hayatimiz: samdan'dan alinan karisik dondurma esliginde sahilde iki tur atip gozlemecilerde bir gozleme yemek, aksamina kiyi kosede gizlice bira icmeceler şeklindeyken şimdi koca bir sehre alistik, bi de utanmadan sahiplenip, bizden sonra gelenlere kizmaya " ulan herkes de istanbul'a geliyor, bok var gel!" demelere bile basladik. Aah ah, hayat cidden insani celiskilendiriyor annem. 

Neyse yine oradan oraya atladim, ne soyledigimi sasirdim:) haydi ben pazar keyfine devam balim.

12 Nisan 2014 Cumartesi

Degirmenlere karsi...

Cocukluk arkadasima bebek ziyaretine Cerkezkoy yollarina dusmusken hep aklimda :Allah'im gezmeyi ne kadar cok seviyorum!, yollarda olmak ne kadar guzel, bana cocuklugum gibi mutlu bir ruh hali cagristiriyor. Havalimanlarina bayiliyorum cunku ucaklari cok seviyorum(ucmayi cok seviyorum diyecektim ama fazla havali geldi :)


Daha dun cocuklugumuzu yasadigim arkadasimla bebeler kucakta takilmak gayet ilgincken bir de bunun torun ayagi var! Allah saglik verir de kanser manser olmazsak toruncivezlerle falan takilmak guzel olur ya. İyice manyaklastim! Aile sarhoslugu, saadet patlamasi ya da cildirma falan seklinde tanimlanabilir. 

Neyse saka maka ben bu yel degirmenlerini cok seviyorum lan! Ne guzel degiller mi ya? Yesil de guzel, mavi de sari da! Bunlari tokilestiren zihniyetin taaaa ....

Ben kitabima devam edeyim :) yine icimde anarsist soylemler, sisteme sovmeler, yaziklaaar olsunn kaderin boylesineeeee yaziklaaar... Gunes ne guzel batiyo lan:) moda giremedim:)


11 Nisan 2014 Cuma

Hem ziyaret hem ticaret

Bugun oglum arkadasi Melina'yi ziyarete geldi, ziyaretimizin amaci da hem ziyaret hem de is planlarimiz. Konsept olusturma asamasinda notlarimiz alindi, ilk isimizin planini annemizle bu aksam paylasiyoruz. İsi gucu gectim de bu minikler omurlerince arkadas olup birbirlerini sevsinler 💙💜💚💚

10 Nisan 2014 Perşembe

Balerina cif temizlik bezinizdiiiiiir



Eve gelen yardimci hijyen teyzelere soylemek istediklerim hep icimde kaldi. Abla perdeleri de yikayalim, su koltugu silelim mi, o kapilar, o cekyatin alti... Yok ben soyleyemiyorum, ne kadar yaparsa yapiyor. Bu yuzden ben soylemeden en cok yapanini bularak bu konuya bi cozum getirdim. Bu yonumun psikolojik analizini yapmam icap ederse de azicik eziklik olabilir belki? Ama eziklik olsa ben de kendimden ezik buldugumu ezerdim, hos bu ezme de degil. Ucret karsiligi bir hizmet aliyosun sonucta, ama o da boyle teyze ya temizlik falan yapiyo, annemiz teyzemiz gibi bi teyze kiyamiyorum ki, oturtup dinlendiresim, kahve borek ikram edesim geliyo... Hayatta bu yuzden hic patron olamayacak bir kafadayim sanirim ama icim rahat, mis ibi uyuyorum, vicdanim pir u pak, zengin olamiyoruz iste, senede bi tatil yapacaz binbir tatil sitesinin vidyosunu izleyip acik bufeleri yuzunden bi siparis patlatip durdugumuz yerde sisiyoruz da yine bi otel begenemiyoruz. Daha dogrusu bir hafta got yaymaya 5000tl verip acimayacak kadar paramiz yok, azicik fakiriz ama olsun, Afrika var, Somali mesela. Onu birak İran'da recm var lan! Cok sansliyiz ya (yay olmak guzel, optimizmimi seveyim) hadi ben ablaya yemek soyledim, o geldi :)

9 Nisan 2014 Çarşamba

İlimon yanaktan...

Sanırım bugun yazmak için en uygun mekandayım, sokaktayım...

Uzun zamandır gezmelere tozmalara ara vermişş birine göre gayet hızlı bir sosyalleşme süreci geçiriyorum, evime 100metrelik pastanede limonata içmek şu an benim için büyük mutluluk. Küçümsemeyin, insan aylarını eve adayınca bakkala gitmek bile bir aktivite :)

Neyse bu hafta kendin için ne yaptın ey cemaatı müslimin? Ben kendim için plan yaptım yine. Genel aksiyonum plan yapmak şeklinde. Harekete geçtiğimde inşallah bir şeyler olacak. Kendi çapımda hareketlerimi ise beni ilerletmeyen hareketler sınıfına yerleştirebiliriz. Misal: ütü yapmak, dün iki sepet ütüyü bellemiş biri olarak kendimle gururlu ancak yerinde sayan bir birey olduğumu kabul etmekte fayda var( kızım yaptığın banaysa öğrendiğin kendine diyen anama sesleniyorum: anne öğrenmeseydim de şimdi öğrenirdim yani çok da zor değilmiş)


Sonrasında güneşli bir güne bir limonata ayırdım.

Eşliğinde hayaller, umutlar ve planlar... İlerleme mi? İlerliyoruz ya işte, ruhen ve fiziken hep ilerliyoruz, yaşlanıyoruz arkadaşım...

2 Nisan 2014 Çarşamba

Trt Ankara Radyosu Çok Sesli Korosu eşliğinde meditasyon

Evet projects on the way! Bu ay çalışmalara başlıyoruz bakalım. Aklımda başka bir proje daha var ama silkinip okumaya başlamak zorundayım. Hayat bu aralar cidden bal badem. Yeniden limoni ekşili günlere gelmeden elimden biraz iş gelmeli.

Daha iyi yazmak için de aklımdaki diğer uçuk projemi gerçekleştirebilmek için de şu boş zamanımda günlük en az 4 5 saatlik bir okuma rutini oluşturmalıyım. Nasıl mı? Önce bir radyo seçeyim, bir de fonu olsun... Radyodan " sen bir şahinsin ben garip serçe, artın kalbime demirden pençe..." Ve çiftetelli müzik yükseliyor :) sanırım klasik müzik, sözsüz enstrumantal bir şeyler daha iyi olacak. Trt rasyo 3 genelde en sık dinlediklerimden. 


Okumak istediğim şeyi seçmem gerekiyor, genelde tercih şansım olmasını ve birkaç şeyi bir arada okumayı seviyorum, yaylıktan kopacağım yakında hevesim kaçasıca!

Her neyse, ortamı hazırladığıma göre biraz da kafamı boşaltmalıyım. Kendimi Rize'nin, Trabzon'un yaylalarında mis gibi doğayı solurken hayal ediyorum, dışarıdan gelen kuş sesleri de rahatlatıyor. Camı da açalım en iyisi... Istanbul'da hava serin, martılar bacalarda, deniz hala köpüklü...

Sanırım şu an çok iyiyim, bu fırsatı kaçırmamalıyım, sonra devam ederim...