Gençkan'ın muhteşem video'suyla güne uyanmanın tazelik ve mutluluğuyla kıpır kıpır oldu içim:))
Ne istediğinden hiçbir zaman emin olamamak ne kadar garip bir duygu. Yani ne istediğinden emin olamamak derken hayatta birçok şeyden emin hissediyorsun da, zamanla işler g.tünde patlayınca bu sefer yeni isteklerin konusunda "yine mi ben heveslenicem de sonunda patlicak?" endişesi kaplıyor içini. İşte böyle zamanlarda keşke çocuk kalsaydım, keşke ergenliğin arkasına saklanabilseydim, keşke toydur olur diyebilselerdi diyorum.
Bir yerden sonra hayattaki kredilerinizi tüketip artık "yok artık kaç yaşına geldin, bu da yapılmaz" diyecek aile büyükleri, arkadaşlar, yüzüne gülen ardından dedikodu yapan dost görünümlü kişiler falan türüyor bir yerde. Hiç birini takmıyormuş gibi görünsen de alacağın her heyecanlı kararın bir freni oluyor artık. Öyle deli projelere atlayamıyorsun, bunun için ancak yurtdışına kaçman çevrende yeni insanlarla sıfırdan, hakkında eleştiri yapamayacakları ve kendini istediğin gibi sunabileceğin bir hata başlaman gerek, belki de şehir dışında bilemiyorum. Bu gibi başlangıç ya da kaçışlar da belli bir yaş aralığına göre. Yaşlandım demiyorum, cesaretim yok da demiyorum ama artık kendinden ne yapsan kaçamayacağını ve aslında hayatın çok da iyi şeyler sunamadığını, insan zihninin sanki hep daha iyisi varmış gibi bir illüzyon yaratarak, hali hazırda sahip olduklarının kıymetini bilememeni sağladığını idrak etmiş bulunmaktayım. Bu yüzdendir ki hayatımdaki her bir insan, her bir nefes çok kıymetli. Hiçbirinin üzülmesine kırılmasına acı çekmesine tahammülüm yok. Bu yüzden hayat bana güzel, gelmişimle geçmişimle yaptığım hatalarımla, yakınımda olanlarla, uzağıma gidenlerle, tüm hayatımla bir bütün halinde bugüne geldim ve içimde atan bu ikinci kalp yakında hayatımıza neşe ve mutluluk ekleyecek. Artık benim hane'm tam bir yuvaya dönüşecek, miniş eller ayaklar, pamuk yanaklar gıdılar, pudra kokuları, bazen "pefff yine mi zıçtı bu" nidaları, aa ateşi mi var endişeleri, uykusuzluk, heyecan, koşturmaca arasında yepyeni bir hayat.
Ne zaman geleceksin bilmiyorum oğlum ama kafamda deli sorular, tek dileğim; önce sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir insan olman ve sonra da vicdanlı bir birey olarak hayata karışman. Sonrasında doktor olmuşsun, futbolcu olmuşşsun, işsiz olmuşsun... Ne olacaksan orasına razıyız da sağlık, mutluluk, huzur ve vicdanın hep yanında olsun... (NOT: yıllar sonra "anne ben çalışmicam ya dünyayı dolaşcam, baaak sen de zaten yazmışsın zamanında ne yaparsan yap kabulüm demişssin " diyerek bu yazıyı delil olarak kullanma iznin yok oğliş, yemezler , eninde sonunda anne baba olicez, el classico, bakma bu hormonel geyiklere sen :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder