Doğurmakla anne olunmuyor diyen halt etmiş, sanki yüzyıllardır hamileymişim de şu an yepyeni bir vücuda gelmişim gibi hissediyorum. Diğer yandan haklı yanı ise, insan olan bu kendi imalatı olan pür mucizeyi nasıl bırakır, nasıl onu yanından ayırır, nasıl ona muhtaç olan bu minik insan yavrusunu beslemez, sevmez? Mümkünatı yok, bunu yapabilenin yaradılışında eksik bir şeyler var. Annelik geni eklenmemiş olabilir ya da zeka kıtlığı olmalı... Bu herhangi bir şekilde özgürlükle ya da seçimlerle alakalı bir şey değil... Bu tamamen bir mucizenin parçası olmakla ilgili. Bu yaptığın seçimin sonucunda hayatın sana bağışladığı bir ödül ve kıymetini bilmek genlerinde var zaten. Kimsenin sana şunu şöyle yap demesine gerek yok! Vücut sıvınla beslenen bir canlı var düşünsene! Aklın almaz ama mucizeler gerçek oluyor üstelik her gün binlercesi hastanelerde, evlerde kucaklara veriliyor, isimlendiriliyor. Hayat aynı hastane koridorlarında birinin kollarından en sevdiğini alırken birine en seveceğini bağışlıyor...
Bebek denince aklınıza uykusuz geceler, çığlıklar, zırlamalar, sorular, hastalıklar, sorumluluklar, sıkıntılar mı geliyor? Benim aklıma gelen yalnızca, hiç görmeden sadece kokunu aldığı için sakinleşen ve güvende hisseden minik bir can... O her şeye değer...
Hoşgeldin oğlum, yeni yıl seninle birlikte bize sağlık, huzur ve mutluluk getirsin!