Ne kadar düşünüyor insan bazı şeylere karar vermeden önce. Halbuki o kadar kolay ki adım atmak. İstediğinde bazen, en olmayacak gibi gelen şeylere bile ulaşmanın ne kadar da kolay olduğunu farkedip, daha önce çabalamamış olduğuma üzülüyorum...
En dost tavsiyesi ile belki de en güzel kararımı verdim, hemen harekete geçtim. Alakasız metinlere yenilerini eklemece... Belki arada bir iki güzel kelamın belini kırarım, bu akşam saatlerce en dostumla yaptığım gibi...
Kelimeleri o kadar tutmuşum ki içimde, şimdi nasıl sırayla bıraksam diye düşünüyorum. Başlasam sabaha kadar sürecek ama o kadar da vaktim yok. Hımm, rastgele gitmeye kalksam bu sefer de metin baştan aşağı çelişkili ve alakasız olacak. Yok, ben burada ana başlıktan bahsederek işin özünü vereyim, çelişik kısımları ise ayrı bir başlıkta inceleyelim. Evet, en mantıklısı bu!
Empati. Benim hayatımın temeline oturttuğum ve bugüne kadar bana hep kazandırmış bir meziyetimdir. Meziyettir çünkü her kula nasip olmaz! Empati candır ve eğer doğru kullanabilirsen her şeyi açıklayandır özünde. Hiç kafan karışmaz, çünkü hep bir başka seçenek olduğunu görürsün kullandıkça, kısıtlanmazsın, genişlersin, büyürsün. Aşırı dozu, özünü yıpratır, seni amacından saptırabilir belki ama her şeyde olduğu gibi empatiyi de yeteri kadar kullanmayı bildiğinde iletişim kolaylaşır, kafa karışıklığı azalır. Beylik laflar etmeden bu konuya girerek başlamalıyım, bu kadar sevdiğim bi kavramla ilgili yeterince araştırma yapmamış olmam ne acı... İşte sevdiğim bir konu üzerinde akademik çalışma fırsatı, hiç bir işime yaramayacakken ( tipik öğrenci mantığında işe yararlık not ile ölçülür genelde, bir de entellektüel öğrencilik vardır ki, nadiren çıkar aradan bu öğrenmeye aç azınlık ), sonuç beklemeden, sadece sevdiğim ve ilgi duyduğum için bir konuya eğilmek.. Çok sempatik!
Fikir bu: saçmadan hareketle mantıklıyı bulmak. Sempatiden hareketle empatiyi araştırmak, uygulamak, denetlemek, farketmek... Aslında kişisel olarak bana tek yararı "yaşamak". Nedir yaşamak? Bence çabalamak oldu hep, gocunmadım da çabalamaktan. Mutluyum ben böyle. Öğrenmeye çabalamak güzel olacak. Hep para kazanmaya çabaladım, okul kazanalım diye aslında hayalimiz neydi ki? Dürüstçe güzel iş, bol para, güzel bir ev, araba, mobilyalar... Eşyaydı istediklerim, madde yani. Şimdi zaman geçtikçe maddenin ötesinde, tatmin edici şeyler istiyorum. Konuyu dağatıyor muyum acaba? Neyse sonuç olarak "Bugün bundan sonraki hayatının ilk günü" klişesini kendi hayatıma uyarlasam acaba yarın bir şeyler değişmiş olur mu?
Ne çok soruyla boğuşuyorum, cevaplarını da merak ediyorum ama bunu söylerken bile başka bir soru soracağımdan korkuyorum. Ama artık içime atamam, güzel oldu bu...
En dost tavsiyesi ile belki de en güzel kararımı verdim, hemen harekete geçtim. Alakasız metinlere yenilerini eklemece... Belki arada bir iki güzel kelamın belini kırarım, bu akşam saatlerce en dostumla yaptığım gibi...
Kelimeleri o kadar tutmuşum ki içimde, şimdi nasıl sırayla bıraksam diye düşünüyorum. Başlasam sabaha kadar sürecek ama o kadar da vaktim yok. Hımm, rastgele gitmeye kalksam bu sefer de metin baştan aşağı çelişkili ve alakasız olacak. Yok, ben burada ana başlıktan bahsederek işin özünü vereyim, çelişik kısımları ise ayrı bir başlıkta inceleyelim. Evet, en mantıklısı bu!
Empati. Benim hayatımın temeline oturttuğum ve bugüne kadar bana hep kazandırmış bir meziyetimdir. Meziyettir çünkü her kula nasip olmaz! Empati candır ve eğer doğru kullanabilirsen her şeyi açıklayandır özünde. Hiç kafan karışmaz, çünkü hep bir başka seçenek olduğunu görürsün kullandıkça, kısıtlanmazsın, genişlersin, büyürsün. Aşırı dozu, özünü yıpratır, seni amacından saptırabilir belki ama her şeyde olduğu gibi empatiyi de yeteri kadar kullanmayı bildiğinde iletişim kolaylaşır, kafa karışıklığı azalır. Beylik laflar etmeden bu konuya girerek başlamalıyım, bu kadar sevdiğim bi kavramla ilgili yeterince araştırma yapmamış olmam ne acı... İşte sevdiğim bir konu üzerinde akademik çalışma fırsatı, hiç bir işime yaramayacakken ( tipik öğrenci mantığında işe yararlık not ile ölçülür genelde, bir de entellektüel öğrencilik vardır ki, nadiren çıkar aradan bu öğrenmeye aç azınlık ), sonuç beklemeden, sadece sevdiğim ve ilgi duyduğum için bir konuya eğilmek.. Çok sempatik!
Fikir bu: saçmadan hareketle mantıklıyı bulmak. Sempatiden hareketle empatiyi araştırmak, uygulamak, denetlemek, farketmek... Aslında kişisel olarak bana tek yararı "yaşamak". Nedir yaşamak? Bence çabalamak oldu hep, gocunmadım da çabalamaktan. Mutluyum ben böyle. Öğrenmeye çabalamak güzel olacak. Hep para kazanmaya çabaladım, okul kazanalım diye aslında hayalimiz neydi ki? Dürüstçe güzel iş, bol para, güzel bir ev, araba, mobilyalar... Eşyaydı istediklerim, madde yani. Şimdi zaman geçtikçe maddenin ötesinde, tatmin edici şeyler istiyorum. Konuyu dağatıyor muyum acaba? Neyse sonuç olarak "Bugün bundan sonraki hayatının ilk günü" klişesini kendi hayatıma uyarlasam acaba yarın bir şeyler değişmiş olur mu?
Ne çok soruyla boğuşuyorum, cevaplarını da merak ediyorum ama bunu söylerken bile başka bir soru soracağımdan korkuyorum. Ama artık içime atamam, güzel oldu bu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder